27 Ağustos 2011 Cumartesi

Ve....Çıktı...!!! 
Uzun bir aradan sonra ISIRGAN DERGISI sayı 7 & 8 bu günlerde Işık Kitabevinde ilerki günlerde tüm kitapçılarda....

22 Mayıs 2011 Pazar



Yıl 4, Sayı 6 (Yaz 2008)

Katkı koyanlar (15):
Hara Stephanou, Bora Ercan, Sencan Köymen, Levent Cantürk, Halil Karapaşaoğlu, Alev Adil, Leni Photi, Jenan Selçuk, Tanju Keskinel, Gür Genç, Senem Gökel,
Oya Akın, Hüseyin Öntaş, Emre İleri, Joy Harjo

ALTINCI ISIRGAN

Bir – Devlet (hükümet), yapması gerekenleri yapmıyor; her şeyi bıraktı, ehalinin cebindeki bir iki gram otun peşine düştü. Toptancılar, toptancılardan pay alanlar gazetelere haber olmuyor hiçbir zaman. Polis sadece kırıntılarla uğraşıyor iş yapıyor görünmek, göz boyamak, kamoyunun ilgisini başka yerlere çekmek için... Peki, o kadar kişi yakalandı, yakalanıyor, neden önünü alamıyorlar, gittikçe daha çok kişi yakalanıyor. Bunu sormuyorlar mı kendilerine?
Her kapıya eğitilmiş bir köpek koysalar da işe yaramayacak, toprak ot yetiştirmeye devam edecek.

İki – Dünyadaki ülkeler arasında, metre kareye düşen şair ve siyasetci sayısı en yoğun Kıbrıs adasındadır herhalde. Eski dönemlerde varolan zanaaatlar ve meslekler kaybolup ortadan kalktı ya, onların yerini şairler ve siyasetciler aldı. Şairler (hepsi değil tabi ki), eserlerinden daha büyük sesler çıkarmaya çalışıyor. Siyasetcilerin bir çoğu ise tenekecilik yapıyor sanki.... Tamam, herkes hürdür, her istediğini yapar ve ilerde zaman yargılar yaptıklarını, yapıtlarını. Yine de, söylenme, eleştirme veya küfretme hakkımız vardır.



Yıl 3, Sayı 5 (Yaz 2007)

Katkı koyanlar (20):
Mehmet Arap, İpek Seyalıoğlu, Alev Adil, Alper Günay, Bora Ercan, Gür Genç, Senem Gökel, Evrim Bayındır, Oya Akın, Hara Stephanou, Vladimir Mayakovski, Tanju Keskinel, Stephanos Stephanides, Halil Karapaşaoğlu, Mehmet Yaşın,
Jenan Selçuk, Faik Hasan, Mehmet Şah, İbrahim Ünvan, Mahmut Kunter

BEŞİNCİ ISIRGAN

Modern olmak, makineleşmek, yüksek teknoloji kullanmak, daha fazla tüketim maddesi üretip çılgınca tüketmek, düşüncesizce israf etmek, kirletmek; hep daha yeni peşinde koşmak ve bunların sonucunda doğanın içine etmekse, modern değil, ilkeliz biz. Uygarlığın çocukluk çağında kalmakta diretiyoruz. Makinenin bir dakikada yapacağı bir işi, varsın bir saatte yapalım.

Neo-klasiklere tepki olarak doğan akılcılık akımından beri sanatın amacı duyularla değil, akılla yazmak, yapmaktır. Şimdilerde modernizmden hesap soran post-modernizm de, modernizm kadar bilinç, bilim ve tekniği önemsiyor. Biz ilkeller, şiire (sanata) başlarken bilinçaltına, içgüdü, sezgi, duyulara önem veriyor ve ekolojik bir düzleme çekmeye çalışıyoruz onu...’


Yıl 2, Sayı 4 (Sonbahar 2006)

Katkı koyanlar (19):
Mehmet Arap, Taner Baybars, Alev Adil, Alper Günay, Bora Ercan, Gür Genç, Senem Gökel, Evrim Bayındır, Oya Akın, Emre İleri, Yonca Altay,
Ergenç Korkmazel, Ananda Kalidasa, Marilena Zackheos, Halil Karapaşaoğlu,
Jenan Selçuk, Özlem Özkaram, İbrahim Ünvan, Mahmut Kunter

DÖRDÜNCÜ ISIRGAN

Edebiyatsız çevre olabilir, ama çevresiz edebiyat olamaz!
Isırgan Dergisi olarak, Taş Ocakları’nın kapatılması için imza kampanyası başlattıktan sonra gördük ki herkes istediğimiz kadar imza vermeye hazır. Çevre konusunda herkes duyarlı, ama eyleme geçmeye istekli olanlar çok, çok az. Çoğunluk kendi köşesinde, kendine göre farklı bir tarz ve sıralamayla yerine getiriyor edilgenlik alışkanlıklarını.
İmza verenlere teşekkür edeceğimiz yerde, nankörce davranıp, eyleme geçsinler diye dürtmek istiyoruz insanları.

ooo

Uyarıcı ile uyuşturucu arasındaki fark bilinmiyor!
Ülkemizde de yetişen, belli kurumlarca ‘öcü’ olarak gösterilmeye çalışılan; gannavuri, marihuana, keyf, esrar, mastura, joint, kenevir, cannabis, ot gibi çok çeşitli adları olan (şifalı) bitki hakkındaki bazı şiir ve yazıları biraraya getirmeye niyetlendik bu sayımızda. Gelişmiş ülkelerde yasal olan bu şifalı otun yasallaştırılması kampanyasına böylece katkıda bulunalım istedik.



Yıl 2, Sayı 3 (Bahar 2006)

Katkı koyanlar (14):
Alper Günay, B. Buğra Gülsoy, Evrim Bayındır, Gür Genç, Senem Gökel,
Jenan Selçuk, Mehmet Arap, Mahmut Kunter, Oya Akın, Halil Karapaşaoğlu,
Bora Ercan, Lysandros Pitharas, Ergenç Korkmazel, Emre İleri

ÜÇÜNCÜ ISIRGAN

Aşırı bahar renkleri, sesleri ve kokularıyla yoldan çıkmış olarak, yeni bir sayı için biraraya geldik.
Bahar 2005’te çıkan ilk sayıya 7 isim katkı koymuştu. İkinci sayıda çoğaldık, 12 isime çıktık. Bu sayı da nitelikten ödün vermemeye özen göstererek 14 isimi bulduk.

ooo

Seçimlerden kurtulamıyoruz Güney ve Kuzey’de yaklaşan seçimlerin adaylarına kulak verince; hiç birinin konuşmasında, çevre konusunda duyarlılık ve gerçekçi bir politik yaklaşım işitemiyoruz. Böyle olunca, biz oylarımızı kuşlar ve ağaçlar için kullanmayı tercih ediyoruz.

ooo

Yaz aylarında bütün ekip denize açıldığımızdan Isırgan’ı çıkaramıyoruz. Güze, görüşünceye kadar lütfen otomobil kullanmayın (toplu taşıma ya da bisikleti deneyin); yine de eğer kullanacaksanız dikkatli olun, yol üstündeki kedi köpek ve kirpileri ezmeyin.




Yıl 1, Sayı 2 (Kış 2005)

Katkı koyanlar (12):
Alper Günay, Erkal Tülek, Evrim Bayındır, Gür Genç, Senem Gökel, Jenan Selçuk, Mehmet Arap, Mahmut Kunter, Oya Akın, Halil Karapaşaoğlu, Bora Ercan, Stephanos Stephanides

İKİNCİ ISIRGAN

Yaz sayısını atladık, sohbahara geldik. Ikına sıkıla ikinci sayıyı da çıkardık işte. Bu arada iktidara yeni bir parti geldi, ama iktidar değişmedi. Ve biz, yeni iktidarın altımıza çektiği iskemleyi redderek yere oturuyoruz. E. Canetti’nin ‘Kitle ve İktidar’ kitabında dediği gibi: “Bu duruşu benimseyen insan kendisini bu dünyadan özgürleştirmiştir. Kendi kendisine dayanır ve hiç kimseye yük olmaz.”

İlk sayı özellikle lise/üniversite (zaten bu adada ikisi arasında pek bir fark yok ya) öğrencileri, berberler ve transeksüeller tarafından bir hayli ilgiyle karşılandı. Bir kesimde dergini yeterince politik olmadığından şikayet etti. Öyle ya, gazete köşelerindeki kokuşmuş (Kıbrıs konulu) politik makalelere o kadar alışmış ki bu toplum (pardon, topluluk), bunların dışındaki yazılara karşı körleşmiş.

Unutmamalı ki her yazar/şairin mutlaka kendine göre politik bir dikilişi vardır ve her yazının ideolojisi içindedir.


Yıl 1, Sayı 1 (Bahar 2005)

Katkı koyanlar (7):
Rıdvan Arifoğlu, Reha Ülkü, Gür Genç, Nora Nadjarian, Jenan Selçuk, Mehmet Arap, Bora Ercan

İLK ISIRGAN

- şiir nedir? (Ece Ayhan)
- kıçını ısırgan otuyla silmektir (Cihat Burak)
Bu tanımdan yola çıkarak ve Karanfil (1981), Yasemin (1986) gibi dergilerin duraklarına uğrayarak, gecikmeli olarak Isırgan’a vardık.

Kıbrıs sanat ve edebiyat dergisi açısından fakir, nüfusa gore şiir kitabı dağılımı açısından ise zengin. Dergi geçici, kitap kalıcıymış gibi sanki… Geçmişte çıkıp-batan dergiler, ekonomik nedenler yıldırıyor dergi işine girişmeye kalkanları. ‘Dergi Mezarlığı’ diye bir terim kullanılıyor; bir veya birkaç sayı çıkmış dergi, belli sebeplerden dolayı çıkmıyorsa ölü mü sayılmalı yani? Yayınlanmış her dergi (tek sayıda kalsa da) kültür ve sanat için bir kazançtır, katkıdır. Dönemine ışık tutması bakımından, bazı şiir kitaplarından bile daha önemli ve yararlıdır.

Son dönemdeki sosyo-politik değişimleri, yeni eğilimleri karşılayacak bir edebiyat ve sanat dergisine ihtiyacımız vardı. Varolanlardan daha farklı ve gençlerin dinamizmini içinde taşıdığı için daha radikal. Oldukça uslu şiirler yazılan bu coğrafyada uslu olmayan şiirlerle, ortamda biraz hareket yaratacak; tavır ve tarz olarak zamanın ruhunu yansıtacak bir dergi.

Isırgan, sokması, kaşıntısı, yarattığı kızarıklıklarla bilinir, ondan uzak durulmak için gayret gösterilir. Oysa faydalarını bilen ellerde şifa veren şifalı bir bitkidir (Avrupa’da ilacı, şampuanı, birası, çeşitli yemekleri yapılıyor).

Bitirirken diyeceğimiz, ‘kıçını silmek için ısırgan otu’ bulamayanlara dergimizi öneriyoruz.